TMMOB Orman Mühendisleri Odası 10.08.2022 Tarihli Basın Açıklamasına Cevap
Orman Mühendisleri Odası Başkanı tarafından Dolmabahçe ve Çırağan Caddelerinde bulunan çınar ağaçları hakkında 10.08.2022 tarihinde talihsiz bir basın açıklaması yapılmıştır. Açıklamasını dayandırdığını iddia ettiği Raporu hazırlayanlar arasında Çınar Kanseri ya da Doku Bozukluğu Mantarı (Ceratocytis platani var.platani) konusunda çalışan uzman bilim insanları bulunmamakla birlikte, açıklamalarında rapordaki çelişkili ifadelerin ötesine geçen iddialarda bulunmuştur.
1. İBB'nin henüz kurumamış ağaçları da kurutmak için çalıştığı, çınar ağaçlarını bilinçli olarak kuruttuğu, teknik ve bilimsel verilerden yoksun bir eylem gerçekleştirdiği iddiası.
Cevap 1. İstanbul’un tüm yeşil alanlardaki ağaçların sağlığı, İBB teknik ekiplerince titizlikle takip edilmektedir. Dolmabahçe ve Çırağan Caddesi üzerinde bulunan ağaçların güncel durumları da sürekli takip altında olup, 2007 yılından bu yana Çınar Kanseri hastalığı ile mücadele edilmektedir. Bu mücadele kapsamında, 2010 yılından itibaren akademik birimlerle çalışmalara başlanmış; aynı yıl hastalık Dr. Zeki SEVEROĞLU tarafından ilk kez alanda teşhis edilmiştir. İstanbul genelinde, 2010 yılından itibaren, Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Zeki SEVEROĞLU, Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Salih MADEN, BATEM Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, Ege Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Nedim ÇETİNKAYA, Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. H. Tuğba DOĞMUŞ LEHTIJARVİ, İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ve Yalova Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü yerinde incelemelerde bulunarak, ağaçların hasta olduğuna ilişkin bilimsel raporlarını sunmuşlardır.
12.09.2011 tarihli Dr. SEVEROĞLU raporunda, hastalığın bilinen kimyasal bir tedavisinin olmadığı net bir biçimde vurgulanırken; ‘Hastalığın önemi dikkate alınarak ve dünyadaki uygulamalara da bakılarak bu hastalıktan ölmüş olan ağaçlar ve hastalanmak üzere olan ağaçlar kesilmiştir ve alandan uzaklaştırılmıştır. Bu hastalık çok fazla hasar yapmadan farkına varılmıştır. Mücadele olarak bulaştığı hissedilen ağaçlar derhal kesilerek uzaklaştırılmalıdır’ denilmektedir. Nitekim 2007-2013 tarihleri arasında 56 adet kuru ağaç, bu hastalık nedeniyle kesilmiştir.
2013 sonrası da hastalığın alanda varlığını ve yayılımını sürdürdüğü gözlemlenmiş ve bilimsel raporlarla ortaya koyulmuştur. 01.12.2016 tarihli Dr. DOĞMUŞ LEHTIJARVI raporunda, mantarın tüm çınar türleri üzerinde etkili olduğu, ancak Batı Çınarı (Platanus occidentalis)nın, Doğu Çınarı (Platanus orientalis) ve bu iki türün hibriti olan Londra Çınarı (Platanus x acerifolia)na nazaran daha dayanıklı olduğu belirtilirken; hastalığın yayılmasının önüne geçmek için hastalıklı ağaçların ve hastalıklı ağaçların yakınındaki sağlıklı ağaçların derhal alandan uzaklaştırılmasının gerekliliği net bir biçimde bir kez daha ifade edilmiştir.
07.11.2018 ve 14.10.2019 tarihli İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ve Yalova Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü raporlarının her ikisinde de, etmenin karantina etmeni olduğu, etkili kimyasal mücadelesinin bulunmadığı net bir biçimde belirtilirken, vakanın aciliyetine dikkat çekilmekte, karantina tedbirlerinin bir an önce alınması istenmektedir.
Ulusal düzeydeki bilimsel çalışmalara ek olarak, 8-9 Mayıs 2022 tarihinde Dolmabahçe ve Çırağan Caddeleri çınar ağaçlarındaki Çınar Kanseri hastalığının durumunu incelemek üzere; çınar hastalıkları ile ilgili uluslararası düzeyde çalışmalarını sürdüren bilim insanları, Helena BRAGANCA (Portekiz), Julio Javier Diez CASERO (İspanya), Francis MAIRE (Fransa), Irena PAPAZOVA (Makedonya), Simone PROSPERO (İsviçre), Alberto SANTINI (İtalya), Nikoleta SOULIOTI (Yunanistan), Johanna WITZELL (İsveç) ve Stephen WOODWARD (İskoçya), ülkemize davet edilmiş; Türkiye’deki bilim insanlarımız ve teknik ekiplerimiz eşliğinde makroskobik gözlemler gerçekleştirilmiştir. İnceleme heyetinin ortak kanaati “güzergâhta bulunan hastalıklı ağaçlar üzerindeki belirtilerin çınar kanseriyle birebir aynı olduğu ve hastalık tespit edilen ağaçların ivedilikle alandan uzaklaştırılarak imha edilmesi gerektiği” şeklinde ifade edilmiştir.
Özetle, dünyada bugüne kadar hastalıkla ilgili bir tedavi bulunamamıştır. Bilinen tek mücadele yöntemi olan hasta bireylerin alandan uzaklaştırılması ve imhasına yönelik çalışmalar, tamamen teknik ve bilimsel veriler ışığında, İBB uzman personelleri denetiminde 2010 yılından beri alanda devam etmektedir. Bilinçli olarak çınar kurutulması iddiası, hiçbir şekilde gerçeği yansıtmamakta; Orman Mühendisleri Odası Başkanı olarak temsil ettiği meslektaşlarını zan altında bırakmanın ötesinde, bu konuda yıllardır mücadele veren meslek ve bilim insanlarına iftira niteliği taşımaktadır.
2. Son iki yıl içerisinde Çırağan Caddesi’nde kesilen 112 çınar ağacının ne kadarının çınar kanseri hastalığından ne kadarının da başka sebeplerden kuruduğu veya ne kadarının tedavi edilerek yaşatılabileceğinin bilinmediği iddiası.
Cevap 2. Son iki yılda kesilen ağaçların hiçbiri bu süreç içerisinde hastalanan ve kuruyan ağaçlar değildir. 2007’de başlatılan hastalıklı ağaçların alandan uzaklaştırma çalışmaları 2013 yılına kadar devam etmiş; 2013-2018 yılları arasında ise alanda tespit/raporlama çalışmaları ve tedavi denemeleri gerçekleştirilmiş ama herhangi bir müdahale yapılmamıştır. Bu 6 yıllık süreçte hastalık alanda hızla yayılmış ve 2018 yılı ikinci yarısında kuru ağaçların yarattığı can sağlığı ve güvenliği tehdidi karşısında, 06.09.2018 tarihinde konu, ilgili Koruma Bölge Komisyonu’na taşınmıştır. Sürekli olarak son iki yılda kesildiği vurgulanan 112 kuru ağacın 73 tanesi 2018’de yapılan başvuru sırasında kurumuş ya da kurumak üzere olduğu tespit edilen ağaçlardır. Hastalığın ağacı öldürme süresi göz önüne alındığında, 2021 yılında tamamen kurumuş olduğu tespit edilerek Koruma Bölge Komisyonu’na iletilen 39 ağaç ise 2018 yılı tespitinin yapıldığı dönemde hastalığa yakalanmış ağaçlardır. Özetle, 2020 ve 2021 yılında Koruma Bölge Komisyonu tarafından tamamen kuru olduğu tespit edilerek alandan uzaklaştırılması onaylanan 112 kuru ağacın hastalık geçmişi 2018 ve öncesine dayanmaktadır. Anlaşılacağı üzere, bu hastalıkla mücadelede, yaşanılan zaman kayıplarının bedeli pahalıya mal olmaktadır.
Ağaçlar, gerek makroskobik gözlemlerde, gerek bilimsel raporlarda defaatle tespit edildiği üzere Çınar Kanseri nedeniyle hayatını kaybetmiştir. Söz konusu 112 kuru ağaç, Koruma Bölge Komisyonu tarafından kurumuş olduğu tespitli ve onaylı kuru ağaçlardır. Kuru ağaçlar ölü ağaçlardır. Bilindiği üzere, ölüm sonrası herhangi bir tedaviden söz etmek mümkün değildir. Özetle, söz konusu iddia akıl ve bilimden uzak olup, hem bu konuda mücadele veren bilimsel ve teknik ekipleri, hem de Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü 4 Numaralı Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu’nu zan altında bırakmaktadır.
3. Kurtarılabilecek seviyede olup olmadığına bakılmaksızın ağaçların kesildiği, ağaçlar kesilirken Orman İdaresinden herhangi bir izin alınmadığı iddiası.
Cevap 3. Kurtarılabilecek seviyede olup olmadığına bakılmaksızın ağaçların kesilmesi mümkün değildir. Çünkü kesilen tüm ağaçlar, kuru yani ölü ağaçlardır. Ağaçlar kesilirken Orman İdaresinden izin alınmasıyla ilgili olarak da; İBB sorumluluk alanında bulunan ve SİT koruma alanı içinde olan bir yerde, 2863 Sayılı Kanun uyarınca gerekli izinleri almış ve mevzuata uygun bir şekilde kuru ve sağlıksız oldukları İstanbul 4 Numaralı Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Komisyonu tarafından yerinde görülmüş ve ağaç kesimleri komisyon kararı gereğince gerçekleştirilmiş, hukuka uygunluk hali yerine getirilmiştir. 6831 sayılı Orman Kanunu’nun ilgili maddesine göre de hem yer hem de içerik bakımından izin alınmasına gerek olmadığı açıktır. Orman Mühendisleri Odası Başkanının kamuoyunda oluşturduğu yanlış algı ve baskı ile Orman İdaresi tarafından İBB adına kesilen idari para cezasına Sulh Ceza Hâkimliğine Esas No: 2022/76936 numarası ile itiraz davası açılmıştır.
4. Karantina tedbirleri uygulanmadığı, hastalık bahanesi ile kesilen çınarların yerine toprak sterilizasyonu beklenmeden aynı tür çınar fidanları dikildiği iddiası.
Cevap 4. Tüm çalışmalar, gerek uluslararası kaynaklar gerek hazırlanan bilimsel raporlarda belirtildiği şekilde, karantina tedbirleri uygulanarak yapılmıştır ve ağaçlar hastalık bahanesiyle kesilmemiştir. Ağaçlar hastalık nedeniyle kurumuş ölü ağaçlardır ve kuruyan ağaçların yerine program dâhilinde yenileri dikilmiştir. Bu iddianın da akıl ve mantıkla açıklanır bir yanı bulunmamaktadır.
Alanda kesilen çınarlarla aynı tür çınar dikilmemiştir. Alanda Ihlamur, Dişbudak ve Batı Çınarı dikimi gerçekleştirilmiştir. Ana aks üzerinde yer almayan noktalarda hastalık riskini sıfırlamak amacıyla çınar dışında ağaçlar tercih edilmiştir. Bu kapsamda, Dolmabahçe Stadı çevresinde kesilen kuru çınar ağaçlarının yerine dişbudak ağaçları; Yıldız Korusu girişinde kesilen çınar ağaçlarının yerine ise ıhlamur ağaçları dikilmiştir.
Ana aks üzerinde ise tarihi aksın bitki dokusunu ve kimliğini bozmamak amacıyla, hastalıkla ilgili tüm bilimsel yayınlarda Doğu Çınarı ve Londra Çınar’ına nazaran daha dayanıklı olduğu belirtilen Batı Çınarı dikilmesi ve bu konuda yeni bir dikim yöntemi belirlenmesi kararlaştırılmıştır.
Daha önceki yıllarda kesilen çınar ağaçları yerine kesimi müteakip dikilen aynı tür çınar ağaçlarının da hastalandığı tespit edildiğinden, bilim insanlarının önerileriyle, bir ilk olarak, kesilen kuru ağaçlar kökleriyle ve (2m x 2m x 2m) lik bir alandaki toprağıyla birlikte alandan uzaklaştırıldıktan sonra yeni dikimi yapılacak olan ağaç çukurlarının bulunduğu toprak yüzeyleri ve çevresi, fungusit (Azoxystrobin, Fosforoz asit ve bakırlı preparatlar) ve sterilizasyon preparatları (%10’luk çamaşır suyu) ile sterile edilerek, 6 ay süreyle dinlenmeye bırakılmıştır. Bilim insanlarının yürütücülüğünde ilk kez uygulanan bu denemedeki amaç, çınarların tarihsel sürekliliğini korumaya yönelik bir çabadır.
Özetle, mümkün olan yerlerde hastalıktan etkilenmeyen türler (ıhlamur ve dişbudak) dikilirken; tarihi aks üzerinde hem literatüre göre en dayanıklı çınar türü olan Batı Çınarı tercih edilmiş; hem de bir ilk olarak söküm sonrası hemen dikim yapılmamış ve toprak dikim öncesi sterile edilerek dinlenmeye bırakılmıştır. Türk bilim insanları ve İBB teknik ekiplerinin, önceki çalışmalardan farklı olarak denediği bu yöntem, sanki Çınar Kanseri olan alanlarda daha önce uygulanıyormuş da bu kez gerektiği şekilde uygulanmamış gibi bir iddiada bulunulması ise, Orman Mühendisleri Odası Başkanının konuya ne kadar uzak olduğunun başka bir göstergesidir.
Tarım ve Orman Bakanlığına Açık Çağrı:
Çınar kanseri (Ceratocystis fimbriata var.platani) hastalığı nedeniyle Dolmabahçe ve Çırağan Caddelerinde kuruyan çınar ağaçları hakkında Orman Mühendisleri Odası Başkanı Hasan Türkyılmaz tarafından kamuoyu yanlış bilgilendirmektedir. İstanbul’da görülen çınar kanseri hastalığı dış karantinaya tabi yabancı istilacı bir etmendir. Dünyada kimyasal bir mücadele yöntemi bulunamamıştır. Dolayısıyla Çınar Kanserinin henüz tedavisi yoktur. 15 yıldan beri alanda var olduğu bilinmesine ve 12 yıldan uzun bir süredir teşhis edilmiş olmasına rağmen, henüz hastalıkla mücadele yöntemlerine ilişkin herhangi bir kanun veya yönetmelik bulunmamaktadır. Böyle bir durumda, konusunda uzman Çınar Kanseri çalışan bilim insanlarıyla birlikte dünya literatürü takip edilerek yapılan çalışmalar, mesnetsiz suçlamalarla sekteye uğratılmaktadır. Hastalıkla etkin mücadele için ömrünü veren meslek insanları zan altında bırakılmaktadır. Bu ortamda yaşanan zaman kayıpları, hastalığın yayılmasına ve daha fazla çınar ağacının kaybına neden olabilmektedir.
Oysa hastalıkla mücadelede hızlı davranılması gerektiği, yıllardır alanda gerçekleştirilen çalışmalardan elde edilen bilgilerden ve tüm dünya literatüründen net bir biçimde anlaşılmaktadır. Bu nedenlerle, ABD, Fransa, İtalya gibi ülkelerde olduğu gibi, Çınar Kanseri ile mücadele yönetmeliğinin, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ilgili birimlerince ivedilikle hazırlanması ve gerekli kanuni düzenlemelerin vakit kaybetmeden yapılması gerekmektedir.
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına Açık Çağrı:
Orman Mühendisleri Odası Başkanı Hasan Türkyılmaz’ın 10.08.2022 tarihindeki kamuoyu açıklaması ile tarafsızlığını yitirdiğinden, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından İstanbul’daki Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu üyeliği sonlandırılmalıdır.
Ayrıca, Orman Mühendisleri Odası Başkanı, İstanbul 4 numaralı Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu’nun, her gün binlerce araç ve yayanın kullandığı Dolmabahçe ve Çırağan Caddelerinde yaptığı detaylı incelemeleri sonucu tespit ettiği kurumuş ölü ağaçlar hakkında, ne kadarının tedavi edilerek yaşatılabileceğinin bilinmediği ve kurtarılabilecek seviyede olup olmadığına bakılmaksızın kesildikleri şeklinde yorumlarda bulunmaktadır. Bu yorumlarıyla, kuru çınar ağaçları ile ilgili almış olduğu kararlar nedeniyle Koruma Bölge Komisyonu üyelerini haksız yere suçlamaktadır. Görev ve sorumluluklarını yerine getiren Koruma Bölge Komisyonu üyelerini zan altında bırakarak, kamuoyunu yanlış bilgilendiren haksız iddialarına yönelik, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından gerekli açıklamalar yapılarak kamuoyu bilgilendirilmelidir.
Orman Mühendisleri Odası Başkanı Hasan Türkyılmaz’a soruyoruz.
1. Orman Mühendisleri Odası Ormancılık Politikaları ve Bilim Kurulu Alt Komisyonu’nun hazırladığı raporda Çınar Kanseri ile ilgili konunun uzmanı bilim insanları neden yer almamıştır?
2. Kamuoyu ile paylaşılan raporu hazırlayan heyet salt Orman Mühendislerinden oluşmaktadır. Fakat İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Orman Fakültesi’nde 100’ün üzerinde öğretim üyesi olması rağmen, neden İstanbul’dan uzman öğretim üyesi bulunmamaktadır?
3. Emlak Konut’a tahsis edilen İstanbul Çekmeköy Şehit Onbaşı Azim Özdemir Kışlası arazisinde 1774 konut, 141 villa ve 56 ticari alanın yer aldığı Çınarköy Evleri projesi kapsamında Haziran 2022’de 1500 adet sağlıklı ağacın kesilmesi iddiasına neden sessiz kalmıştır?
4. 04.07.2022 tarihli açıklamasında, Nallıhan Sarıçalı Dağı Milli Parkı’ndaki sağlıklı anıt ağaçların kesimlerini savunurken, sadece 1 ay sonra 10.08.2022 tarihinde, İstanbul 4 Numaralı Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonunca kuru ve devrilme riski taşıdığı tespit edilen kuru çınarların kaldırılması talimatını yerini getiren İBB aleyhinde yaptığı açıklamalar çelişkili değil midir?
5. Kuzey Marmara Otoyolu için Orman Bakanlığı ve Ulaştırma Bakanlığı Protokolü’nde 6 adet Ekolojik Köprü yapımı planlanmış, fakat bugüne kadar sadece 1 tane Ekolojik Köprü yapılmıştır. Geçmişten bugüne ülkemizin ormanlarının korunması ve geliştirilmesinde öncü rolü olan Orman Mühendislerinin Oda Başkanı olarak, Kuzey Ormanlarının Ekolojik Döngüsünü düzenleyecek Ekolojik Köprülerin yapılması için neden girişimde bulunmamaktadır?
Asırlık Ağaçların Tedavisine Tanıklık Edin videomuz için tıklayınız
Haber Tarihi: 16.08.22