Günümüzde lalenin pek çok çeşidine rastlanmaktadır. Bunlar arasında en dikkat çekenlerinden biri de İstanbul Lalesi' dir. İstanbul Lalesi, form itibariyle alışılmış lalelerden oldukça farklıdır. 40-50 cm'lik gövdelerde çok ince hançerli sivri uçlu kıvrık örümceksi yaprak ve sarı çizgili kırmızı badem çiçeklere sahiptir. İstanbul Lalesi’ nin botanik adı “Tulipa Acuminata” dır.

Selçuklular, Anadolu'ya lalelerle birlikte yerleştiler. Bu topraklara lale soğanları ekmekle kalmayıp; camileri, mezar taşlarını, sanat eserlerini, sarayları lale motifleriyle süslemeye başladılar. Osmanlılar da laleyi çok sevdiler ve fethettikleri toprakları lalelerle süslediler. İstanbul Lalesi’ nin hikâyesi 16. yüzyılda İstanbul'da Osmanlı bahçelerinde başladı. Yabani lalelerin ıslah edilmesiyle ortaya çıkan Lale-i Rumi, Osmanlı Lalesi veya İstanbul Lalesi adıyla ilk yetiştiren ve yaygınlaştıran Kanuni Sultan Süleyman'ın Şeyhülislamı Ebussuud Efendi’dir.

Yıllarca İstanbul'u süsleyen bu özel lale 16. yüzyılın ikinci yarısı ile 18. yüzyıl arası en parlak dönemini yaşadı. İstanbul Lalesi, Avrupa lalelerinden çok farklıydı. Ancak ne yazık ki bu lale türü 19. yüzyılda yok oldu ve ince yapraklı narin laleler görülmez oldu.

Hollanda’da lale araştırmacıları eski İstanbul lalesini bularak çoğalttı. İstanbul Lale’si yüzyıllar sonra yeniden ana vatanı İstanbul'a getirildi. Hollanda Krallığı İstanbul Başkonsolosu Barth van Bolhuis, lale diplomasi geleneğini hatırlatarak, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na İstanbul Lalesi’ ni 6 Mayıs 2020 tarihinde hediye etti.

Hollanda Krallığı İstanbul Başkonsolosu Arjen Uijterlinde tarafından 4 Kasım 2021 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediyesine hediye edilen 1.000 adet lale soğanı 3 Aralık 2021 tarihinde Emirgan Korusunda İstanbul meydanına dikilecek ve 2022 Nisan ayında İstanbullularla buluşacaktır.

Emirgan Korusu Lale Festivali Etkinlikleri için tıklayınız